Bazı geceler aklında geçmiş zamanı şerit halinde geçirir dururdu. Bazen sıralı bazen karmakarışık... Nasıl bu kadar parlak ve ilk günmüşcesine hatırladığına şaşırırdı. Belki de bu geçmişi düşünme durumunu sık sık yapıyordu. Anılar bırakır mıydı peşimizi ? Neyse kabul,bazı geceler değildi...
Şuanda olduğu yaşını düşündü. Daha yolun yarısı bile değildi,ama sonu gibi hissettiği günler olduğunu hatırladı. İçinde bulunduğu şu zamanı hiç sevemiyordu ancak yıllar önce de sevemiyordu... Belki gelecek yıllarda da sevemeyecekti. Sorun zaman kavramında mı bilinmez. Yıllar geçtikçe içindeki başaramadıkları daha da canını sıkıyordu. Kafasında bunca şeyi en ince ayrıntısına kadar kuruyorken, ayrıntıların içerisinde kayboluyordu. Ee zaman bu bekler mi seni ? Hiç sanmıyorum...
Her anısında bir güzellik hatırlıyordu. Neden kötü anılarım yok burada ? Yoksa hiç bir kötü anım yok mu ? Tonlarcası vardı tabii ki ama yalnızlığın bolca getirisi,o şeritten onları kesmesini söylemişti. Pollyannacılık yapmayı kabul etmişti anlaşılan. Bir keresinde,hep geçmişe özlem duyduğunu,geleceğe dair hiç bir şey düşünmediğini farketti. Belki de hayallerinin bu zamana kadar hep yıkılması onu buna teşvik ediyordu...
Yıllar sonra gelen farkındalık ve zamana farklı bir bakış açısı benimsediği o günü düşündü...'' İçinde bulunduğum şuan,geleceğimin geçmişi olacak.Ve ben o gelecekte şuanı bile özleyeceğim. Öyleyse anda kal ve aldığın her nefesi özleyeceğin günü bekle...''
Yorumlar
Yorum Gönder